Gebze ve Kocaeli Üniversite Sanayi İşbirliğinin Merkezi Olacak

GTÜ Rektörü Prof. Dr. Haluk Görgün, YÖK, TÜBİTAK ve üniversitelerin temsilcilerine GTÜ’yü ve Gebze’yi anlattı. İstanbul Üniversitesi’nde yapılan seminere panelist olarak katılan Görgün, Gebze ve Kocaeli’yi bilimsel ve ekonomik değerlerle büyük bir Kampüs alanı haline getirmenin gerekliliğinden söz etti.

Katıldığı her platformda Gebze Teknik Üniversitesi, sanayisi, Bilişim Vadisi ile yükselen bir değer olan Gebze Bölgesi’ne atıfta bulunan GTÜ Rektörü Prof. Dr. Haluk Görgün, İstanbul Üniversitesi ev sahipliğinde yapılan  “Yükseköğretimde Araştırma Yönetimi: Gelişmeler, Güçlükler, Fırsatlar” seminerine katıldı. Görgün'ün yanısıra seminere Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) Başkan Vekili Prof. Dr. Hasan Mandal, Türkiye Bilimsel Araştırmalar Kurumu (TÜBİTAK) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Erol Arcaklıoğlu, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet T. Zeyrek ile yerli ve yabancı üniversitelerin temsilcileri katıldı. 

ÜRETiM KAMPÜSÜ OLMAYI HEDEFLiYORUZ

“Yükseköğretimde Araştırma Yönetimi: Gelişmeler, Güçlükler, Fırsatlar” Semineri kapsamında  “Araştırma Yönetimi: Niçin ve Nasıl” Panelinde konuşan GTÜ Rektörü Görgün, akademik alanda başarıları tescillenen GTÜ’de yapılan araştırmalar ve yöntemlerden bahsetti. Bilişim Vadisi ve sahip olduğu sanayisi ile Gebze Bölgesinin, ülke ekonomisi ve bilimsel araştırmaların merkezi haline geleceğini söyledi. Görgün, araştırmayı yapmak yerine yönetmenin, kurumumuz ve ülkemiz yükseköğretim sistemimiz açılarından önemi, GTÜ’deki kurumsal değişim sürecinin yönetimi/yönetişimi konu başlıklarında görüşlerini belirtti. Rektör Gögün konuşmasında , “Araştırmalar ve bunlara yönelik  uygulanacak stratejilerle, sadece Gebze Teknik Üniversitesi değil, Gebze ve Kocaeli’yi bilimsel ve ekonomik değerlerle büyük bir Kampüs alanı haline getirmemiz gerekiyor. Bu kampüsü mevcut bilinen modellerin dışında farklı ve özgün bir model oluşturarak hayata geçirebiliriz. Şimdiye kadar eğitim, bilim ya da ar-ge kampüsü modelleri üzerinde çok konuşuldu. Bilim, eğitim ya da ar-ge kampüsü değil, düşünce üretiminden markalaşmış ve pazar payına ulaşmış ürün üretimine kadar tüm döngüyü ve eko sistemi içine alan “Üretim Kampüsü” modeli üzerinde çalışmamız gerekecek. Fikriyle, projesiyle, ar-ge’siyle, teknolojisiyle, inovasyonuyla, markalaşmış ve pazarlaşmış ürünüyle bir Üretim Kampüsü olmayı hedefliyoruz.” vurgusunu yaptı.